|
Defile 8 Mart, Pazar günü saat 15:00’de Couvent des Courdeliers’deydi. Saat 14:30 civarında gittiğimde çoktan kapı önünde kalabalık oluşmuştu bile.
İçeride daha provalar olmasına rağmen ve defile 15:00 yerine 15:30’da başlamasına rağmen çoğu davetli erkenden gelmiş yerlerini alıyordu.
14:45 civarında içeri girdiğimde, hala prova devam ediyordu. Mankenlerin çoğunun saçı yarı yapılmış, makyajları yarı tamamlanmış, hepsi günlük kıyafetleri ile koreografın direktifine göre sıralarını ve dönüşlerini çalışıyorlardı. Kimisi hem yürüyor, hem cep telefonuyla mesaj yazıyordu:) Defilenin orijinal başlangıç saatine rağmen hala mankenleri günlük kıyafetleri, yarım saç ve makyajları ile görünce defilenin geç başlayacağı süpriz olmadı. Başka zaman olsa beklemeye ve bekletilmeye hiç tahammülü olmayan ben, bırakın 30 dakika 1saat 30 dakika bile geç başlamasına razıydım çünkü etrafı seyretmek çok keyifliydi.. Bildiğimiz birçok moda editörü salondaydı, Televizyonlar onlarla röportaj yapmak, sezon defileleri hakkındaki yorumlarını almak için yarışıyorlardı.
Kanye West ve sevgilisi Amber Rose salona girince bu sefer fotoğrafçılar için malzeme çıkmıştı. Kanye West ve kız arkadaşı çektirdikleri her fotoğrafa djital kameradan tek tek baktılar. Anlaşılan kötü çıkmaya tahammülleri yoktu, anında sildirmek istiyorlardı. Hatta LV ayakkabılarını fotoğraf karesine sığdırmayan fotoğrafçıya: “Boydan çek, Louis’lerimi almıyorsun” diye çıkışmış!. Valla, ben duyanların yalancısıyım:) Amber Rose, LV’un SS09 kült ayakkabısını giymiş, dore rengi clutch çantasını takmıştı. Kanye West ise önünde dev YSL logolu beyaz tshirt giymişti. Abartılı seçimleri, tavırları ve iddialı halleriyle tencere kapak bir çift olmuşlar!.
Defilede Balmain SS09’un imza ceketi ile gözüme takılan biri daha vardı. Anna Della Russo, Japon Vogue’un editörü. Bir Vogue editöründen beklenecek performansla sezonun en damga parçasını giymiş; en parıldayan desenli, en göz çıkartan omuzlu Balmain ceketi ile kendini kalabalıkta belli ediyordu.
Neyse konumuz Hussein Chalayan defilesi idi.. Dedikoduyu bırakıp geri dönüyorum konumuza:) Defile 15:30 gibi başladı,. Defileyi Ali Stephens açtı. Defile boyunca tüm moda editörleri kağıt/kalemlerine sarıldılar. En başta Suzy Menkes; bakınız, resmin en sol köşesinde. (Defile başlamadan önce, herkes birbirini süzer, caka atarken, Suzy Menkes Macbook’unu açmış, çalışıyordu.)
Hussein Chalayan’dan beklemeye alışık olduğumuz teknoloji+mimari+moda tasarım kurgusu bu sefer karşımıza çıkmadı. Daha çok kumaşın kendisi ile yapılan kurgular vardı.. Çimentoyu andıran kumaştan bir elbiseler, deri kaplama ile ön plana çıkarılan göğüs ve kalçalar, buzz gibi soğuk renklerle birleşen canlı renkler gibi tezatlıklar ve vurgular.. Earthbound (“dünya ile bağ”, “dünyaya bağlılık” gibi çevrilebilir) teması üzerine kurduğu koleksiyonda doğa ve toprağın yumuşaklığından çok sokağın, yolların sertliğini görüyoruz. Çimento, asfalt desenleri, karton ve kauçuktan malzemeler, deri ile sentezlenen kıyafetler… Kauçuktan uzun jartiyerli çizmeler, kıyafetin içinden gözüken deri astarlar, sert ve yumuşağın birleşimi, dünyanın gaddarlığı ile doğanın sevecenliğinin renklerle betimlenmesi: çimento deseninin üzerine sarı/kırmızı/turkuaz doğanın en can alıcı renklerinin kurgulanması, çimentonun sertliği ile doğanın narin çiçeklerininn renklerinin buluşması.. Evet, Hussein Chalayan bu sefer LED ekranlı elbise, katlanan etek gibi teknoloji ile bizi şaşırtmış olmasa da teknoloji/gelecek/dünya ile doğanın cazibesini ve kadının seksiliğini ustaca biraraya getirerek hayran bırakıyor kendisine. Hussein Chalayan kadını bu sezon hiç olmadığı kadar vücudunu ön plana çıkarıyor, iddialı renkler, kesimler ve desenlerle..
ve ellerine sağlık Hussein Chalayan;
Defile 15:45 gibi bitti. Defilenin bitmesini takiben herkes kendini kapının önüne attı. Benim anlayamadığım kapıya yakın bir bölgede olmama ve bayağı da hızlıca çıkmış olmama rağmen dışarıya benden önce çıkan ve sigaralarını tüttüren mankenler oldu. Demin sizi ben podyumda final toplu yürüyüşünüzü yaparken allkışlamamış mıydım??! Hangi arada üstlerini değiştirdiler, dışarı çıktılar ve sigaralarının yarısına geldiler, inanın anlayamadım. Sabah işe hazırlanırken kullanmak için birkaç taktik almayı çok isterdim:)
.jpg)
Bu arada resimde sırtı dönük olan Oliver Zahm, Purple dergisinin kurucusu, editörü. Resimde de fark ettiyseniz defileye küçük kızı ile gelmişti ve o küçük kız çoğumuzun oturmak için delireceği kadar güzel bir yerde, en öne kurulmuştu!. Şanslı doğanlardan:)
Defilenin arka planındakiler: Makyaj: Pat McGrath, Saç: Eugene Souleiman (Wella Professionals), Styling: Jodie Barnes, Prodüksiyon: Alexandre De Betak (Bureau Betak) |
Yılın En Güzel Modası 